Bayram öncesi feci kazada 4 kişi can verdi

Kaza, Eskişehir’in İnönü ilçesi yakınlarında meydana geldi. İnönü Bilecik karayolu 7’nci kilometrede meydana gelen
kazada, Zafer Bozdemir idaresindeki 26 S 7433 plakalı işçi servisi yoldan çıkarak şarampole devrildi.

Meydana gelen kaza sonucu olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi. Kaza sonucu ilk belirlemelere göre 4 kişi hayatını kaybetti. Kazadan yaralı olarak kurtulan 31 kişi ise Eskişehir ve Bozüyük’te bulunan çeşitli hastanelere kaldırıldı. Kaza yapan servisin içinde bulunan yolcuların, yakınlardaki bir kamyon fabrikasında işçi olduğu ve mesaiye gittikleri öğrenildi.

Bozüyük’te ilk yapacağımız demiryolunu yer altına almak olacaktır!

Bozüyük Belediyesinin düzenlediği iftar programında CHP Bilecik Milletvekili ve milletvekili adayı Yaşar Tüzün şunları belirtti;

“Kıymetli hemşehrilerim 14 Mayıs’ta ülkemiz için çok önemli bir seçime gidiyoruz. Bu kişilerin seçimi değil bu bir sistem değişikliği, bir rejim değişikliği seçimi. Bu yüzden sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu son 3 yıldır farklı farklı siyasi partilerle görüşerek 2023 yılı seçimlerine hazırlık yaptı. Onların düşüncelerini aldı, onlarla istişare etti.

Türkiye’nin tüm sorunlarına çözüm bulmak adına toplam 2300 maddeden oluşan bir mutabakat metnini 6’lı masa olarak imzaladılar. Aklı egemen kılmanın faydaları ve amaçlarının ne olduğunu sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Beni ve partimizi seçimlerde bu kentte birinci yaparak beni onurlandırdınız. Hepinizin siyasi kimliğine asla bakmadan her türlü desteğe hazır olduğumu belirtmek istiyorum.

Geçmişte muhalefet partisi olarak pek çok hizmeti gerçekleştirmek istedik. Bu kentin gelişmesi ve büyümesi için çok çalışmak öncelikli görevimiz, iktidar olduğumuzda Bozüyük’te ilk yapacağımız bu demiryolunu yer altına almak olacaktır.

Yine özellikle sanayi kenti olan Bozüyük’ümüze 2. Sanayi bölgesinin kurulması için gerekli katkı ve desteği vereceğiz. Bozüyük sanayi kentinin yanında birde öğrenci kenti olmalı, inşallah iktidarımızda en az 2 fakültenin ilçemize getirilmesi sözünü veriyoruz. Milletimizin makûs talihinin yenildiği Metristepe’nin milli park olması için gerekli çalışmayı gerçekleştireceğiz” dedi.

Yaşar Tüzün ve Bakkalcıoğlu ile halk ziyaretleri

Başkan Bakkalcıoğlu milletvekili adayı Tüzün ile birlikte ilk olarak verecekleri iftar yemeği öncesinde Bozüyük Erenköylüler Derneği’ni ziyaret ederek dernek üyeleriyle bir araya geldi. Burada dernek üyeleri ile görüşen Başkan Bakkalcıoğlu ve Milletvekili Tüzün hayırlı iftarlar dileyerek ‘Allah hayrınızı kabul etsin’ dediler.

Bozüyük Erenköylüler Derneği ziyaretinin ardından Cihangazi’ye hareket eden Başkan Bakkalcıoğlu ve Milletvekili Tüzün burada Kamyoncular Kooperatifi üyeleri ve Cihangazililerle bir araya geldi. Cihangazi’de toplu iftar yemeğine katılan Başkan Bakkalcıoğlu ile Milletvekili Tüzün iftar öncesinde iftar yemeğine katılanları selamlayarak hayırlı iftarlar dilediler.

Ezanın okunmasıyla oruçlar açılarak hep birlikte iftar yemeği yendi. Daha sonra Cihangazi kahvehanesine geçen Başkan Bakkalcıoğlu ve Milletvekili Tüzün burada da Cihangazililerle sohbet ederek sorunlarını ve taleplerini dinlediler.

Cihangazi Köyü’nde kendilerine eşlik eden Köy Muhtarı Hayati Huylu’ya ve tüm Cihangazililere sıcak ve samimi sohbetleri ile misafirperverlikleri nedeniyle teşekkür eden Başkan Bakkalcıoğlu ve milletvekili Tüzün Bozüyük’e hareket etti.

Başkan Bakkalcıoğlu Bozüyük’te de Cemalettin Köklü Parkı’nda Milletvekili ve Milletvekili Adayı Tüzün ile birlikte, Bilecik Demir Çelik Fabrikası Genel Müdürü Muammer Bilgiç, Fabrika Haddehane Müdürü Ali Körpe, İnsan Kaynakları Müdürü Hüseyin Topaç, İdari İşler Yöneticisi Merih Ateş ve Türk Metal Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Orhan Demir’le bir araya geldi ve Belediye İftar Çadırındaki iftar yemeğini Bilecik Demir Fabrikası olarak üstlendiklerinden dolayı ‘Allah hayırlarınızı kabul etsin.” diyerek teşekkür etti.

AK Parti milletvekili adayları belli oldu

28. dönem milletvekili seçimlerinde AK Parti Bilecik milletvekili adayları belli oldu. 14 Mayıs günü gerçekleşecek olan TBMM seçimlerinde AK Parti’den beklenildiği gibi 1. sırada Halil Eldemir aday olurken 2. sırada Hüsnü Ersoy yer aldı. Mevcut milletvekili Selim Yağcı ise sıralama dışında kaldı .

Bilecik Anadolu Kadınları Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür derneğinden kamuoyuna duyuru

Bilecik Anadolu Kadınları Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür derneğinin kamuoyuna duyurusu;
“Kadın merkezli sivil toplum kuruluşu olup, kadına dair her hususun görüşülmesi ve yardımlaşmayı dayanışmayı, sosyal sorumluluk bilincinin arttırılmasını sağlamak hususları başta olmak üzere kadın merkezli sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak, siyasi görüş, cinsiyet, etnik köken – dil, din, inanç – açık kapalı – yaş – meslek gibi ayrımcılığının ortadan kaldırılması, fırsat eşitliğinin sağlanması, kadın olgusunun güçlendirilmesi ve toplumsal değerinin artırılması, kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel statüsünün yükseltilmesine çalışmak amacıyla kurulmuştur”

Önümüzde bir genel seçim olduğu için dernek çalışmalarımıza siyasetle ilgili gölge düşmemesi amacıyla, faaliyetlerimize ara vereceğiz. Ancak ihtiyaç sahibi ailelere yine yardımlarımız devam edecektir. Seçim sürecinde yöneticilerimiz veya üyelerimiz bireysel olarak farklı siyasi partilerde gönüllü çalışabilirler. Bu çalışmalar derneğimizin dışında olup bireysel kendilerini bağlar.

Tüzüğümüzde belirttiğimiz gibi, siyasi görüşü etnik kimliği.vs ayrım yapmaksızın, yanlış anlaşılmaya neden olmaması için tüm kadınlarımızla her zaman birlik beraberlik dayanışma içinde olacağımızı kamu oyuna duyururuz.

İnternet dolandırıcıları bu sefer sert kayaya çarptı. Hedefteki isim Bozüyük THD başkanı

Bozüyük Tüketici Hakları derneği başkanı, sosyal medyada rasladığı “3 paltolon 367 TL” kampanyalı bir reklamda gördüğü ürünleri şüpheli olarak görerek, ürünü satan firmadan bu ürünleri sipariş verdi. Sonrasında 3 gün sonra kargoyla gelen ürünleri ofisinde açarak şüphelerinde yanılmadığını fark etti. Kargo firmasına giderek gelen ürünlerin vermiş olduğu siparişle hiç bir alakasının olmadığını ve geri iade etmek istediğini söyler ve karşıki tarafın adresini ister.

Bu durumda kargo firması karşıki tarafın adres ve iletişim bilgilerini veremeyeceklerini söyler, dernek başkanı’da kargo firmasına “14 gün içerisinde sebebsiz ve nedensiz iade etme hakkının olduğunu” bildirerek, kapıda ödeme teslimatının yapıldığı 367 TL’sını geri ister.

Kargo firması iadenin yapıldığı anda karşıki tarafın adresinin net ve doğru olmadığını söyleyerek, “iade etmeden hukuki boyutta mücadele etseniz daha iyi olur” der ve sonra dernek başkanı ısrarlı bir tavırla tekrar firmanın adresini ister. Kargo firması çalışanı, ısrarlı tavırlar sonucunda kargoyu geri iade alarak 367 TL’yi ödemek zorunda kalır.

Tüketici Hakları dereneği başkanı Hayrettin Sabırlı, sosyal medyada yayınlanan reklamlara aldanılmaması konusunda halkımızı uyardı.

Belediyelerde kadına seçme ve seçilme hakkı; Eşitlik yerelde başlar

Bozüyük Cumhuriyet Halk Partisi Kadın kolları üyelerinin hazır bulunduğu basın açıklamasını yönetim kurulu üyesi Ayla Kabaçınar yaptı. Açıklamada şunlar belirtildi;

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ebedi liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük devrimi; egemenlik hakkını saraydan alarak halka vermesidir. Bu büyük devrim, kadınların eşit yurttaşlık statüsü kazanmasıyla taçlandı.
Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkı kazanmasının ilk adımı 3 Nisan 1930 tarihinde, Belediye Kanunu’nun kabulüyle başladı. Ardından 1933 yılında köy ihtiyar heyetlerinde ve muhtarlıklarda, 1934 yılında da TBMM’de seçme ve seçilme hakkı ile Cumhuriyet bir kadın devrimi olarak tarihe geçti. Bir kez daha Büyük Atatürk’ü saygıyla ve minnetle anıyoruz.

Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı; 3 Nisan 1930’da, Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinden seçilen Sadiye Hanım’dır. Aradan geçen 93 yılda 19 yerel seçim yapıldı. Bu seçimlerin sonucunda sadece 156 kadın belediye başkanı seçilirken erkeklerde bu sayı 32 bindir. Bu tablo kadınların başarısızlığı, yetersizliği ya da isteksizliğinden kaynaklanmıyor. “Ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen zihniyetten kaynaklanıyor. Bugüne kadar kadın belediye başkanı oranı en fazla yüzde 3’e çıkabildi. Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis üyesi oranı en fazla yüzde 3 olabildi.

Biz kadınlar yeni haklar kazanmak bir yana mevcut haklarımızın gasp edilmemesi için mücadele eder hale geldik. Ancak Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına girerken demokratik, laik ve sosyal hukuk devletini yeniden inşa etmekte kararlıyız.

Kadınların haklarını tek tek budamaya çalışan tek adam rejimi, seçimi kaybetme korkusuyla üç-beş oyun peşine düştü. Terör örgütü Hizbullah’ın siyasi uzantısı olan Hüda Par’ı ve kadın düşmanı zihniyetiyle övünen Yeniden Refah Partisi’ni Cumhur İttifakı’na dâhil etti. AKP’nin yıllardır “mış” gibi yaparak gizlemeye çalıştığı gerçek zihniyeti böylece apaçık ortaya çıktı.

Sanmasınlar ki; onlar haklarımızı gasp etmeye çalışırken korktuk, sindik. Karşılarına aldıkları sadece ülkenin yarısını oluşturan kadınlar değil. Bu ülkede haktan, hukuktan, adaletten ve eşitlikten yana olan erkekler de bizim tarafımızda. Gelecekleri çalınmasın diye sandığa gidecek olan gençler de bizimle. Biz milletiz, Millet İttifakı’yız, çok güçlüyüz.

Bizler karar mekanizmalarında eşit temsil edilmek istiyoruz. Ancak biyolojik olarak kadın olmanın, kadınları temsil etmek için yeterli olmadığını çok net biliyoruz.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararına susanların, 6284 saldırı altında iken koltuk sevdasına ses çıkarmayanların bazıları da kadındı.

İstismara uğrayan çocuklar için “bir kereden bir şey olmaz” diyen de bir kadındı.
H.K.G davasından bahsederken çocuğa yönelik istismarın siyasetin konusu olmadığını ve bunların her toplumda yaşanabilecek şeyler olduğunu söyleyen de bir kadındı. Üstelik bu zat kadından da sorumlu olan bir bakan.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık bunlarla da kalmayıp, deprem sonrasındaki kayıp çocukların büyük bir kısmının hastanelerde tedavi altında olduğunu varsaydıklarını söyledi. Varsaymak ne demek? Bu ne utanmazlık!
Ardından kayıp bir bebeğin depremden 54 gün sonra ailesine teslim edilmesini bir başarı hikayesi gibi göstermeye çalıştı. 54 gündür neredeydiniz? Bu nasıl bir aymazlık… Hala çocuklarını arayan aileler varken hangi başarıdan söz ediyorsunuz? Sorumluluğunuzu yerine getiririn ve kayıp çocuklarımızın akıbetini tek tek açıklayın.

Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimine sayılı günler kaldı. Bu seçim biz kadınlar için hayati öneme sahip.
Bir yanda kadınların yasal haklarını gasp edenler; diğer yanda ise “Yasalara Dokunma, Uygula” diyenler var.
Bir yanda İstanbul Sözleşmesi’ni fesih eden Erdoğan; diğer yanda İstanbul Sözleşmesi’ni 24 saat içerisinde yeniden yürürlüğe koyacak olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu var.

Bir yanda tek adam rejimi diğer yanda güçlendirilmiş parlamenter sistemle halkın iktidarı var.
Bir yanda kadın düşmanları; diğer yanda eşitliği savunanlar var.

Bir yanda Cumhuriyet devrimlerinin düşmanları diğer yanda Cumhuriyet’i demokrasi ile taçlandırmak isteyenler var.
Biz bu seçimlerde ya özgürlüğe ya da esarete oy vereceğiz.

Biz kadınlar, Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinden asla vazgeçmeyeceğiz.
Kadın erkek, bir arada, dayanışma içinde eşit, özgür bir Türkiye’yi yeniden kuracağız.
Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde;
BİZ KAZANACAĞIZ!
DEMOKRASİ KAZANACAK!
SANA SÖZ: ÜLKEMİZE YENİDEN BAHAR GELECEK!

CHP Bilecik aday adaylarının Bozüyük çıkartması

Milletvekili aday adayları Bozüyük’te Bozüyük Belediyesi ve Bozüyük Belediyesi İftar Çadırı’nın ardından ilk olarak Karadenizliler Derneği’ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Kısmet Turan misafirlerini ‘hoş geldiniz’ diyerek karşıladı. Ardından CHP İlçe Başkanı İhsan Esel ve CHP İl Başkanı Metin Yaşar’ın selamlama konuşmalarının ardından söz alan Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu ‘ülkemiz için çok tarihi bir seçime giriyoruz. 14 Mayıs’ta tarihi bir karar verecek halkımız. Bu önemli bir seçim. Bizim de 8 tane pırıl pırıl milletvekili aday adayımız var.

Bu partimizin tarihinde ilk defa bu kadar çok adayımız oluyor. Bu da halkın bize gösterdiği teveccühün yüksek olduğunu gösteriyor. Ben ülke genelinde de bakıyorum, Cumhuriyet Halk Partisi aday adaylarının sayısı çok yüksek” diyerek seçimlerin hayırlı olması dileklerini iletti.

Ziyarette daha sonra milletvekili aday adayları sırayla kendilerini tanıtarak, aday olmaları durumunda yapacakları çalışmaları paylaştılar.

Daha sonra Bozüyük Ertuğrulgazi Kültür ve Dayanışma Derneği’ni ziyaret eden Başkan Bakkalcıoğlu ve beraberindekileri Dernek Başkanı İbrahim Yalnız karşıladı. Burada da sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette milletvekili aday adayları sırayla kendilerini tanıtarak, aday olmaları durumunda yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdiler.

Deprem sigortası yaptırmak isteyenler, bu konuya dikkat!

Evlerine deprem sigortası yaptırırken tam bilgi vermeleri gerektiğini anlatan Burak Bayırbaşı; “Elektrik, su gibi abonelik açtırmak için deprem sigortası istenildiği zaman düşük metrekareyle düşük maliyet ile deprem sigortası yaptırıyorlar. Evleri yıkıldığı zaman metrekare düşük gösterildiği için düşük fiyatlarda sigorta ücreti alıyorlar. Mesela evin değeri 300 bin lira ise 90 bin lira alıyorlar” dedi.

Kanunen de düşük metrekare gösterilmesi yasak

Burak Bayırbaşı; “Önceden insanlar abonelik için metrekareyi düşük gösteriyorlardı ama depremlerden dolayı şuan tam metrekare gösteriyorlar. Kanunen de düşük metrekare gösterilmesi yasak. Vatandaşlar, deprem sigortası yaptırırken özellikle metrekareye, bina inşaat yılı, binanın kat sayısı gibi bilgiler hakkında dikkat etmeleri gerekiyor. Poliçede yanlış bilgi girildiği zaman yarın öbür gün ev yıkıldığı zaman exper kontrol ettiğinde teminatlardaki fiyatların karşılanmaması demektir. İnsanlar zarar görmemesi için tam bilgi vermeleri gerekiyor. Kurumlar abonelik açarken deprem sigortası için verilen metrekareleri ile iskan metrekaresini karşılaştırıp aynı olup olmadığını karşılaştırması gerekiyor. Aynıysa abonelik hizmeti verilmesi farklı ise verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu sayede vatandaşlarda mağdur olmazlar.”

Kafe Onbirbuçuk’ta bilgi yarışması heyecanı

Kafe Onbirbuçuk’ta, 3.sünü düzenledikleri ve her yaştan yarışmacının hazır bulunduğu bilgi yarışmasında heyecan doruktaydı. 40 genel kültür sorusundan oluşan yarışmada, kazananlara Atatürk’ün NUTUK kitabı hediye edildi.

Konu hakkında bilgi veren Kafe Onbirbuçuk’un sahibi ve yarışmayı düzenleyen Nevin Helvacı yaptığı açıklamada şunları belirtti;
“Kafeteryamızda müşterilerimize güzel vakit geçirtmenin yanında, etkinlik olarakta birşeyler yapalım dedik. Müşterilerimizin önerileri doğrultusunda bu bilgi yarışmasını düzenledik. Şu an 3.sünü düzenlediğimiz bu yarışmada kazanan müşterilerimize ulu önder Atatürk’ün NUTUK kitabını hediye ettik. Çok mutluyuz, bu yarışmaların daha da devamı gelecek. Müşterilerimiz veya yarışmaya katılmak isteyen vatandaşlarımız bizi sosyal medyadan takip edebilirler” dedi.

Yaşar Tüzün “İktidar partisi milletvekili olarak ilimize ve ülkemize hizmet etmek istiyorum”

Yaşar Tüzün adaylık başvurusunun ardından yaptığı açıklamada şunları belirtti; “Bilecik halkının şahsıma ve partimize desteğiyle muhalefet partisinde olmamıza rağmen Bilecik’e hizmet etmenin onurunu yaşadım. Türkiye’nin en küçük illerinden biri olan, 2 Milletvekili çıkartan ama özgül ağırlığı çok fazla olan Bilecik’imizi TBMM Başkanvekili olarak temsil etmenin gururunu yaşamış ve Bilecik’li vatandaşlarımıza yaşatmış biri olarak 14 Mayıs seçimlerinde Bilecik Milletvekili Adaylık başvurumu gerçekleştirdim. Şunu açık yüreklilikle söylüyorum ki, 14 Mayıs’ta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. Halkın İktidarında ilimize İktidar Partisi Milletvekili olarak hizmet etmek istediğimden bu göreve talip olduğumu belirtmek isterim. Adaylık başvurumun başta partimize, ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Tüketici Hakları Derneği Ramazan öncesi market raflarını dolaştı

Ramazan ayı öncesi market fiyatlarındaki hareketliliği değerlendiren Tüketici Hakları Derneği Bozüyük Şubesi Çalışma Grubu “Gıda fiyatlarında, Ramazan fırsatçılığının tespit edilmesi için yapmış olduğu çalışma ve sonuçları yazımızın ve araştırmamızın sonuçları hakkındaki bilgiler hakkında Kamu oyuna açıklamada Bulunan HayrettinSABIRLI Şöyle dedi.

Tüketici Hakları Derneği Bozüyük Şubesi Başkanı Hayrettin Sabırlı yaptığı açıklamada şunları belirtti; “2023 yılı Mart ayının başı itibarı ile dernek şubemizde oluşturmuş olduğumuz çalışma grupları ile ilçemizde ticari faaliyette bulunan bakkal, marketlerde gıda ve tüketim ürünleri üzerine takip ve denetim zaten yapılıyordu. Ama Ramazan ayı ve yaşadığımız deprem felekati sebebi ile fırsatçılara göz açtırmamak için denetimleri daha sık hale getirdik. 15 Mart 2023 tarihi İle denetimlerimizi sonlandırdık ve sonuçlarınıda Bozüyük kamu oyuna sunuyoruz” dedi .
Ramazan ayına özel bu çalışma sonucunda elde edilen verilere göre;

“Ramazan ayında tüketicinin artan talebi nedeniyle fırsatçı zam girişimlerinin tespit edilmemiş olması olumlu bir gelişmedir. Tüketici Hakları Derneği Bozüyük Şubesi Çalışma Grubu, Ramazan ayı süresince fiyat denetimlerini aralıksız sürdürecektir. Bu vesile ile tüm Halkımızın Ramazanı şeriflerini kutlar sağlıklı bir ramazan ayı geçirmelerini temenni ederim” dedi.

Çalışma Bakanı’nın söylemleri neticesinde yepyeni bir mağduriyet oluştu

Bozüyük EYT (emeklilikte yaşa takılanlar) derneğinde gerçekleşen basın açıklamasında, dernek başkanı İsmail Düşünen, Çalışma Bakanı Vedat BİLGİN’in söylemlerini eleştirerek “Yasa çıktı ama mağduriyetler giderildi mi? Ya da hangi yeni mağduriyetler oluştu, bunları tek tek inceleyelim hep birlikte” dedi.

EYT’LİLERİ BİRDE BU ŞEKİLDE MAĞDUR ETMEYE NE HAKKINIZ VAR

KADEMELİ PRİM MAĞDURİYETİ: Çalışma Bakanımızın söylemleri neticesinde yepyeni bir mağduriyet oluştu.. Pek çok vatandaşımız Çalışma Bakanı’nın sözlerinden sonra SGK kurumlarının önünde sonu gelmeyen kuyruklar oluşturarak doğum ve askerlik borçlanmaları yaptılar. Bunun için bankalardan krediler çekildi. Konu komşudan borçlar alındı. Arabasını satanlar oldu. Vatandaş; dinlemiş olduğunuz bu söylemler neticesinde günlerce kuyruklarda bekleyerek SGK kurumlarına baş vurdular ve doğum/askerlik borçlanmaları yaparak eksik prim gün sayılarını 5.000’e tamamladılar.

Neden ???? Çünkü 1999 öncesinde kadınlarda da erkeklerde de prim gün sayısı şartı 5000 gündü. Ama EYT için çıkarılan yasa da gördük ki prim gün sayısı şartı Çalışma Bakanımızın ifade ettiği gibi 99 öncesindeki haliyle uygulanmamıştır. O zaman şimdi soruyorum: Neden SGK kurumlarına giderek prim gün sayılarını 5000’ e tamamlayan vatandaşa durun yapmayın etmeyin, böyle bir borçlanma yükünün altına giriyorsunuz ama biz sizi yine de 5000 günle emekli yapmayacağız demediniz? Neden SS Kurumlarını hafta sonu açık tutup başvuruları aldınız. 24 yıldır zaten hakkı gasp edilen EYT lileri bir de bu şekilde mağdur etmeye ne hakkınız var? diye soruyoruz. Sormak da hakkımız.

Şimdi emekli olma hayaliyle kredi çeken, borç alan, arabasını satan ve doğum/askerlik borçlanması yapan vatandaşlarımız, kredi taksitlerinin ilk ödemesi geldiğinde aslına emekli olamayacaklarını yaklaşık olarak 3 yıl daha çalışmak zorunda oldukları gerçeği ile karşı karşıya kaldılar. Bu yeni bir mağduriyet arkadaşlar. EYT’ yi çözeceğiz derken oluşturulmuş yeni bir mağduriyettir. Şimdi bu durumda olan vatandaşlarımız haklarını nerede arayacaklar? Çalışma Bakanlığına dava mı açsınlar? Kimi kime şikayet etsinler? Adalet bunun neresinde? Cevabı olan beri gelsin!!

3600 Kısmi Emeklilik: Bugüne kadar her yerde sesimiz çıktığı kadar haykırdık. “BİZİ BİZDEN DİNLEYİN” dedik. EYT federasyonu ile masaya oturmazsanız, çözüm için varacağınız noktada birçok eksiklikle karşı karşıya kalacaksınız dedik ama maalesef dinletemedik. Tek başına çözüm çözümsüzlüktür dedik. Federasyon olarak her yerde ve her zaman söylediğimiz en önemli şey: “1999 yılından önce, çalışma hayatına başladığımız zaman tabi olan şartlar ve haklar neyse, onu talep ediyoruz” dedik ve bunun bir anayasal hak olduğunu da ortaya koyduk. EYT’ nin
çözümü için çıkarılan yasanın maalesef çözmediği bir diğer mağduriyette 3600 kısmi emeklilik meselesidir. 1999 yılında çıkarılan ve hukuksuzca geçmişe yönelik uygulamaya alınan yasadan önce Kadınlarda 50 yaş ve
Erkeklerde 55 yaş şartı vardı. 3600 gün çalışması olan ve bu yaşlarını dolduran vatandaşlarımız 3600 kısmi emeklilik hakkından da faydalanıyordu.

Ama 1999 senesinde çıkarılan yasa ile bu şartlar kadınlarda 58 ve erkeklerde 60 yaşa yükseltildi. Şimdi EYT çözümü için çıkarılan yasa da yaş şartlarının 99 öncesindeki duruma getirildiği iddia edilse bile yasa da bu 3600 kısmi emeklilik şartlarındaki yaş şartı ile ilgili bir düzenleme yoktur ve burada yaş mağduriyeti maalesef hala devam etmektedir.

EMEKLİ OLDUĞUMUZDA İNSANCA YAŞAMI İDAME ETTİREMEYECEĞİZ

ABO Aylık Bağlama Oranları: Arkadaşlar federasyonumuzun adı her ne kadar sadece EYT harflerini barındırıyor olsa da kurulduğumuz ilk günden beri tüzüğümüzde de yer aldığı gibi tüm SGK mağduriyetlerini içinde barındıran; hepsini bir çatı altında toparlayan ve çözümleri için her satıhta mücadele veren bir STK’yız. İşte mücadele ettiğimiz en büyük cephelerimizden birisi de ABO meselesidir. Yani aylık bağlama oranları. Bu oranlar emekli olduğumuzdan ölene kadar alacağımız emekli aylık maaşlarımızı belirleyen oranlardır. Burada da çok ama çok
büyük bir mağduriyetle karşı karşıyayız.2008 yılında şuan ki iktidarımız tarafından yürürlüğe giren kanunla 2000 senesinden önce %70-75 lerde olan bu oran; 2000 senesinde %45-50 seviyelerine sonrada %28 -30 seviyelerine kadar düşürülmüştür.

Oysa ki geçen yıllar içinde enflasyon ve TL deki değer kaybını ortaya koyduğunuzda en kötüsü olarak mevcut oranın
korunması gerekirken yapıldı bunlar. Böylece artık emekli olduğunuzda insanca yaşamınızı idame ettiremeyeceğiniz adeta kuşa dönen emekli maaşları bağlanmaya başladı. Eeee tabi haliyle emekli olunca mecburen ikinci hatta üçüncü bir işte çalışarak ÇİFT DİKİŞ, ÜÇ DİKİŞ atmak zorunda. aldı vatandaşımız.

Biliyorsunuz bir dönem de bununla suçlandık. Hem emekli olacak, hem de gidecek ikinci bir işte çalışacak ÇİFT DİKİŞ atacaklar” dendi bizim için. Değerli basın mensupları, değerli arkadaşlar ben de size sorayım o zaman. Bu kuşa dönen emekli maaşlarla ne yapacaktı vatandaş? Gidip başka bir işte daha çalışmayıp ne yapsın?

Değerli arkadaşlar, ABO konusundaki mağduriyet o kadar derin, durum o kadar vahimdi ki; hükümetimzde de bunun farkına vardı. Bu ABO oranları sayesinde emekli olunca bağlanan maaşlara bakınca rakamlar o kadar komikti ki hemen yeni bir uygulama devreye sokuldu. “EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞININ FALANCA LİRAYA TAMAMLANMASI” uygulaması. Açık
söylüyorum bu mağduriyetin çözümü bu değildir. Bu mağduriyetin net çözümü ABO oranlarını yeniden düzenlemekten geçmektedir. Siz hazine yardımı ile en düşük emekli maaşlarını şu rakamlara tamamladığınızda mağduriyeti çözmüyor sadece YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR yaratmış oluyorsunuz. Çok net ifade ediyoruz bu yaklaşım sorunu çözmek değil,
makyajla üstünü kapatmaktan başka bir şey değildir.

STAJ VE ÇIRAKLIĞIN SSK BAŞLANGICI SAYILMASINI İSTİYORUZ

STAJ ve ÇIRAKLIK: Ben de bir staj mağduruyum. Açıkça söylüyorum burada da kandırıldık. Staj ya da çıraklık yaparak iş hayatına başlayan bütün arkadaşlarımın elinde eskiden verilen ve o zamanki adıyla SSK kartı olan kartlarımız var. Bunların üzerinde net şekilde SSK lı olduğu ilk tarih yazıyor. Hepimiz SSK girişlerimizi bu tarih olarak bildik. Haklarımızı da buna göre hesapladık. Sonra çalışma hayatımızın içindeyken bir de baktık ki aslında bu tarih emeklilik hesabı yapılırken dikkate alınan tarih değildir. Evet tamam sonrasında açıklamalar yapıldı. Sağlıktan faydalanmak için verilen bir tarih olduğu ifadelerine yer verildi. Ama aynı zamanda bazı meslek grubundaki kişilerin staj yaptıkları süreleri borçlanarak emeklilik hesabına saydırabildiğini de biliyoruz. Yurtdışı borçlanmalarla Staj ve çıraklığın geçerli olduğunu da biliyoruz. İşte bu durumda da kendiliğinden bir adaletsizlik ortaya çıkıyor.

Bu konu imtiyaz verilecek bir konu değildir. Uygulamada adaletsizlik vardır. Çifte standartlık var. Tüm staj ve çıraklık mağduriyeti yaşayan vatandaşlarımız, o genç yaşında aynı şartlar altında, aynı saatlerle, aynı tehlikeli ortamlarda üstelik de daha düşük ücretlerle çalıştırılırken bu çalışma sürelerinin emeklilik hesabına sayılmıyor olması kabul edilemez bir adaletsizliği de ortaya çıkarmaktadır. Staj ve çıraklığın SSK başlangıcı sayılmasını istiyoruz.

İntibak: Aslında İntibak Yasası EYT nin bir tamamlayıcısıdır. Ama çıkarılan EYT yasasında İntibaka yer verilmemesi mağduriyetin tam olarak çözülmesini de engellemiştir. Emeğin hakkını ölçen bir sistem kurulmadığı ve bunu hep siyaset mekanizması ölçmeye kalktığı için, ama oy kaygısıyla ama ekonomik şartlar gerekçe gösterilerek farklı dönemlerde farklı uygulamalar ortaya koyan SGK kurumu, bu uygulamalar nedeniyle İntibak mağduriyetinin adresi olmuştur. Aslında konunun özü yine dönüp dolaşıp ABO’ ya gelmektedir. Çünkü farklı dönemlerde farklı uygulamaları devreye sokan SGK sonuç olarak vatandaşlar arasında da farklılıklar oluşmasına neden olmuştur. Aynı prim gün sayısına ve aynı sigortalılık sürelerine sahip olmalarına rağmen 2000 yılından sonra emekli olanlar, 2000 yılından önce emekli olanlara göre daha düşük maaş almaktadır. Bu durum 2008 yılında sosyal reform ifadeleriyle
çıkarılan 5510 sayılı yasa nedeniyle 2008 yılından sonra emekli olanlarla, önce emekli olanlar için de geçerlidir.

Bu eşitsizlik toplumsal bir eşitsizliktir ve kabul edilemez. Dışardan bakınca devlet vatandaşları arasında ayrım şeklinde görünmektedir. Bu görüntünün de çıkarılacak olan intibak yasası ile düzeltilmesi, toplumsal eşitsizliğin giderilmesi şarttır.

SGK VATANDAŞLAR ARASINDA FARKLILIKLAR OLUŞMASINA NEDEN OLMUŞTUR

Bağ-Kur ve SGK Prim Gün Sayısı Adaletsizliği: E tabi milyonlar kazanan büyük şirketlerin sahipleri ile küçük esnafı aynı potada değerlendirilirse farklı bir SGK mağduriyetiyle de daha karşı karşıya kalıyoruz. Evet Bağ-Kur sistemi kendi işini kurmuş, patron olmuş esnafları ilgilendiriyor. Ama aynı zamanda küçük esnafta buna dahil. Milyonları olmayan ve dükkanından kazandığı ile evinin rızkını kazanan Bağ-Kur’ lu vatandaşlarımızdan yükselen bir mağduriyet bu ve tüm SGK mağduriyetlerinde olduğu gibi bu konunun da altını çizecek ve bir STK olmanın gereği tabandan yükselen sesi tavana iletmeye aracı olmaya devam edeceğiz. Bir küçük esnaf, bir lokanta sahibi olsun mesela, yanında çalıştırdığı garson, aşçı vs kişiler SGK sisteminden 5000-5975 prim günü ile emekli olabilirken Bağ-Kur sisteminde bu kadınlarda 7200 erkeklerde ise 9000 gün olarak devam etmektedir.

Burada öncelikli olarak Bağ-Kur sistemine dahil olan işletmelerin Küçük Esnaf, KOBİ, Büyük Ölçekli İşletme olarak sınıflara ayrılması ve her kesimin kazancına göre yükler belirlenmesi gerekir. SGK ve BAĞ-KUR sistemi arasındaki emeklilik prim gün sayısı eşitsizliği beraberinde ayrı bir mağduriyet getirmektedir. Prim eşitlemesi düzenlemesine söz verdiniz .Sözlerinizi tutmanızı bekleyenleriz.

BAĞKUR PRİM TESCİLİ MAĞDURİYETİ: Burada da mevzuatta olmasına rağmen eksik bilgilendirme ya da hiç bilgilendirme yapılmadan insanların bazı koşullara tabi olması sonucu yaşanan bir mağduriyet vardır. Yine bir iş yeri sahibi olduğunuzu düşünün. Tüm resmi başvurularınızı ve izinlerini alarak işletmenizi açıyorsunuz ve vergi levhanızı da alıyorsunuz. Ama yüksek kira bedelleri, çalışan maaşları vs derken bağ-kur primlerinizi yatırmaya geç başlıyorsunuz. Çünkü hayat şartları o kadar zor ki önceliğinizi işinizin idamesine, iş yerinizin bekasına vermişsiniz. Ama bir vergi levhanız var onun da üzerinde bir tescil tarihiniz var. Burada da emeklilik hesabı bu tescil tarihine göre değil de; ilk bağ-kur priminizi yatırmaya başladığınız tarihten itibaren hesaplanıyor ve o vergi levhasındaki tescil tarihine göre borçlanma yapmanıza müsaade edilmiyor. Bumağduriyetin çözümlenmesini istiyoruz.

Özetle diyebiliriz ki; Yasalar toplumun barış, refah ve huzurunu sağlamak Hak’ kı hak sahibine iade ederek adaleti tesis etmek içindir. Çıkarılan EYT yasasında; yukarıda bahsettiğimiz bu mağduriyetlerin giderilmesi hedeflenmemiştir. Çözümlenmek İstenmemiştir. Hedefe alınan bir tek şey olmuştur. O da EYT’ li vatandaşın oyu. İşte sorunlara ve çözümlerine odaklanmak yerine sandıkta 1 fazla çıkacak oya odaklanınca da ortaya konan çözümler yarım yamalak, mağduriyetleri tam olarak çözemeyen ve hatta; en başta belirttiğimiz şekilde ; yeni mağduriyetler yaratan çözümler olarak karşımıza çıkmıştır.

Çıkarılan EYT yasasının zamanlamasının da ne manidar olduğunu söylememize gerek yok herhalde. 24 yıldır devam eden bir mağduriyet ve bu mağduriyet karşısında seçim kaybetsem de çıkarmam diyerek yaklaşılan söylemlerle; verdiğimiz mücadeleyle gelinen baskımızla 2023 seçimlerinin önemiyle de işte bu yarım yamalak yasayı çıkarıldı.

Bakın değerli basın mensupları buradan sizlerin aracılığı ile tekrar ikaz edelim. Daha seçimlere hala vakit var. Hala yukarıda saydığımız mağduriyetleri de kapsayan TASTAMAM bir düzenleme yapılabilir. Ya da bu hali ile yola devam edilmek isteniyorsa; bilinmelidir ki şu anda bizim karşımızda, yukarıdaki mağduriyetleri de gidereceklerini her fırsatta ifade eden ve yarının iktidarına bugünden talip olan bir muhalefet var. Bu gerçek karşınızda durmaktadır.

Biz çıkardığımız bu EYT yasası ile EYT’ li vatandaşlarımızın tüm sorunlarını çözdük algısı ile ancak kendinizi
kandırırsınız. Biz alınteri döken emekçi vatandaşız. Biz milletiz. Ve 2023 seçimlerinde seçim sonuçlarını belirleyen EN ETKİLİ GÜCÜZ. Bu hava ancak Mayıs’a kadar devam eder. Mayıs’ta hava değişir. Bahar gelir. Bizden söylemesi.

Değerli basın mensupları ve misafirlerimiz, Bugüne kadar olduğu gibi tüm SGK mağduriyetlerinin takipçisiyiz. Her zaman yer zeminde, demokrasi çerçevesinde, kanunlarımızın bizlere tanıdığı haklar doğrultusunda en yüksek perdeden ama hiçbir zaman dökmeden, kırmadan, yıpratmadan mücadeleye devam edeceğiz.
DAİM OLSUN BİRLİĞİMİZ. YAŞASIN EYT KARDEŞLİĞİMİZ.

Mustafa Aksu Milletvekili adaylık başvurusunu CHP Genel Merkezine yaptı

Uzun zamandır CHP Milletvekiliği aday adaylığının tanıtım kampanyasını yürüten Mustafa Aksu, bugün Bilecik Cumhuriyet Halk Partisi’ne milletvekiliği adaylığı için başvurusunu yaptı.

2023 Mayıs ayında yapılacak olan Türkiye genel seçimlerine Cumhuriyet Halk Partisi Bilecik milletvekilliği için aday olan Mustafa Aksu, Ankara Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezine giderek adaylık başvurusunu gerçekleştirdi.

Edinilen bilgiye göre Bilecik’ten Cumhuriyet Halk Partisi’ne Bilecik milletvekiliği için yapılan ilk adayın da Mustafa Aksu olduğu öğrenildi.

Evli ve iki çocuk babası olan Mustafa Aksu, dernekler-sendikalar aracılığı ile örgütlü, eğitimli, bilinçli toplum olma, demokrasiyi ve cumhuriyet değerlerini güçlendirme çabalarını kendisine doktrin edinmiş, bu yolda Bilecik Milletvekili seçilmesi durumunda ilimiz için en iyi hizmeti sunacağını bizlere vaad ediyor.

Deprem gerçeğini görmeyen bozuk düzeni değiştirmeye mecburuz

Her zaman olduğu gibi milletimiz bu depremde de birlik beraberlik ve devlet millet el ele anlayışı içinde deprem yaralarını sarmak için seferberlik yaparak büyük millet olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Milletimizle gurur duyuyoruz.

Hepimiz biliyoruz ki ülkemiz deprem ülkesidir. Belli aralıklarla ülkemizin farklı yerlerinde depremler olmakta, binalar yıkılmakta, ölümler olmaktadır. Bizim ülkemiz gibi deprem ülkesi olan Japonya’da çoğu 9 büyüklüğünde depremler olmasına karşın can kayıpları olmamaktadır.

Japonya örneği de gösteriyor ki deprem öldürmüyor; binalar öldürüyor…
Bunca depremlere ve ölümlere karşın şimdiye kadar imar ve iskan sisteminin sorgulanmaması ve gerekli adımların atılmamış olması üzücüdür ve düşündürücüdür.

Bu depremde yaralarımızı sardıktan sonra ivedilikle şunlar yapılmalıdır:
× Olası İstanbul ağırlıklı Marmara depremine de hazırlık olması bakımından acilen Deprem Ordusu kurulmalıdır. Kurulacak Orduda askerlerimiz ve gönüllü yurttaşlarımız olmalı, depremle ilgili her türlü alet ve malzeneler hazır bulundurulmalıdır.
× Depreme dayanıklı bina yapma konusu anayasa maddesi yapılmalıdır.
× Depremlerde yaptıkları binaları yıkılan müteahhitlerin çalışma izinleri iptal edilmelidir.
× Müteahhit mesleğini yapmak için inşaat mühendisi olma şartı getirilmelidir.
× Bina yapacak olan müteahhitler ve yapı denetim görevlileri Belediye Meclislerinde yemin ettirilmelidir.
× Mevcut müteahhitler ve mesleğe yeni başlayacak olan müteahhitler için Japonya’ya inceleme ve araştırma gezisi düzenlenmelidir.
× Ovalara yapılmış tüm binalar yıkılmalı, yerleşim yerleri yamaçlara kaydırılmalı, ovalar tarıma açılmalıdır.
× Çok katlı binalar yapılmamalıdır.
× İmar affı bir daha asla getirilmemeli, depreme dayanıksız bina yapanlara, onaylayanlara ağır cezalar verilmelidir.

Herkesin gördüğü üzere düzen bozuk. Bozuk düzeni değiştirmek, insan hayatına, hak ve adalete önem veren hakça bir düzen kurmak için rahmetli Bülent Ecevit ve rahmetli Necmettin Erbakan çok uğraştılar ama başaramadılar. İnşallah başta imar işleri olmak üzere milletimize huzur, refah ve sağlık getirecek yeni bir düzeni milletimizin tamamıyla bütünleşerek kuracağız inşallah.

Milletimiz ve devletimiz yararına olacak her işin takipçisi olacağımın kamuoyumuz tarafından bilinmesini istiyorum.
Saygılarımla…
Mustafa AKSU
CHP BİLECİK MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI

102 saat sonra Bozüyük ANDA 4 yaşındaki çocuğu enkaz altından sağ çıkarttı

Hatay merkez General Şükrü Kanatlı mahallesi Fevzi Paşa caddesinde bulunan 5 katlı binanın enkazında görev yapmakta olan Bozüyük (ANDA) arama kurtarma derneği ekibi tarafından yoğun çabalarla 102 saat sonra 4 yaşındaki erkek çocuğunu enkazdan sağ olarak çıkarttı. Kurtarılan çocuğun bir an bile yanından ayrılmayan ANDA ekibinden Emine Culfa 112 ekipleri gelesiye kadar çocuğa ilk müdehaleyi yaptı. Çocuğun sağlık durumunun iyi olduğunu Bozüyük Haber Ajansı‘na bildiren (ANDA) kurtarma personeli çocuğu 112 ekiplerine teslim etti. Muhabirimize yapılan açıklamada kurtarılan erkek çocuğunun ismi ve ailesi hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamadıklarını bildirdiler.

Bozüyük’te yağmura rağmen İmamoğlu’na büyük ilgi

Başkan İmamoğlu Bozüyük’te ilk olarak yapımı İBB tarafından üstlenilen ‘Kurtuluş Savaşı Anı Evi ve Yeni Seyir Terası Projesi’nin temel atma törenine katıldı. Temel atma töreninin ardından Başkan İmamoğlu, Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu ve beraberindekilerle birlikte İsmet İnönü Caddesi üzerindeki esnafları ziyaret etti.

Esnaf ziyaretlerinde esnaflarla sohbet eden ve hayırlı işler dileyen Başkan İmamoğlu’na Gül Ana Çiğ Börek ve Mantı Evi’nde Bilecik ilinin coğrafi işaretli ürünü olarak tescillenen mercimekli mantı ikram edildi. Daha sonra Başkan İmamoğlu Bozüyük Belediye’sine geçerek Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu’nu ziyaret etti.

Başkan Bakkalcıoğlu, İBB Başkanı İmamoğlu’nu makamında ağırlayarak bir süre sohbet etti. Karşılıklı olarak bilgi alışverişinde bulunulan ziyaretin sonunda Başkan Bakkalcıoğlu İBB Başkanı İmamoğlu’na hediye takdiminde bulundu.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Bozüyük Belediye Başkanlığı ziyaretinin ardından Belediye binasının önünde yağmura rağmen toplanarak kendisini görmeye gelen kalabalığa hitap etti. Başkan İmamoğlu şöyle konuştu “Cennet vatanımızın en kıymetli köşelerinde sizlerle bir arada olmak, geçmişini bilerek burada olmak, tüylerimizi diken diken ediyor, beni gururlandırıyor, onurlandırıyor. İyi ki varsınız.

Bugün Bozüyük’te çok güzel bir alanın temelini attık. Mehmet Başkanımıza böyle bir iş birliği için yürekten teşekkür ediyorum. Çok güzel işler yapıyor, başkanımızın yolu açık olsun. Emeklerine sağlık. Aynı şekilde Bilecik’te çok güzel bir teknoloji iş birliği yaptık. Orada belediye başkanımla vatandaşımızı kapsayıcı teknolojik sürecin tanıtımını yaptık. Bilecik Belediye Başkanımıza da başarılar diliyorum. Başarıları daim olsun.

Kıymetli dostlarım niçin özel bir yerde yaşıyorsunuz 2 cümle. Bir, şanlı Osmanlı imparatorluğunun kurulduğu topraklardayız ve bu topraklarda filizlenen imparatorluk bu coğrafyanın Anadolu’nun bizlerin tarihini değiştirdi. İki, istiklal savaşında işgal altında kalan memleketimizin tarihinin değiştiği, o istiklal savaşında İnönü savaşlarının yapıldığı yine bu topraklarda belki de o zafer kazanılmasaydı biz bugün bu özgürlüğü bu istiklali ve Cumhuriyeti yaşamıyor olabilirdik. Dolayısıyla kader anıdır aslında bu bulunduğunuz topraklarda yapılanlar, yaşananlar. Ben buradayım bunun vesilesi olarak.

Şöyle ki İstanbul Osmanlı imparatorluğunun başkenti, Fatih Sultan Mehmet’in emaneti dolayısıyla kurulan Osmanlı imparatorluğunun başkenti İstanbul’un Belediye Başkanını karşılıyorsunuz. İkinci kısmı o İstiklal Savaşını kazandık, burada başlıyor, o büyük mücadele sonucunda Türkiye Cumhuriyetini kuran 5 yıl işgalden sonra İstanbul’u da işgalden kurtarıp milletimize tekrar emanet eden Atatürk’ün de çok sevdiği İstanbul Belediye Başkanı olarak karşınızdayım. Ama size soranlara iyi niyetle ya da başka niyetle önemi değil.

Bu adam ne için geldi derlerse, deyin ki İmamoğlu ‘haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı mücadele vermek için, haysiyet mücadelesi vermek için Bozüyük’e geldi’ deyin. Ve biz tarihi bir dönemden geçiyoruz. Bu tarihi dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında 100. yıla yakışan işler yapacağız. Aynı zamanda büyük bir mücadele vereceğiz. Bu mücadele sonunda Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını 29 Ekim’de kutlamadan önce 14 Mayıs’ta Cumhuriyet, Demokrasi ve Adalet Bayramı olacak. Adalet bayramı olacak.

Milletin iradesini gasp etmek isteyenlere milletin iradesini yok sayanları, milletin nasıl yok saydığını hep beraber ispat edeceğiz. Biz 14 Mayıs’tan sonra bir an önce mutlu bir ülkeyi, mutlu bir devleti, huzurlu bir toplumu, güçlü bir devleti, güçlü vatandaşı, geleceğe umutla bakan gençlere bu ülkenin pırlanta gibi çocuklarına Türkiye’mizin bu cennet vatanın hepimizin ortak evi olan bu güzel ülkenin 86 milyon eşit yurttaşına hep birlikte teslim edeceğiz.

Geleceğimiz aydınlık, yüzümüz gülsün, biz herkes için iyilik düşünüyoruz. Göreceksiniz bu memlekete kötülük yapanların, bu memleketin huzurunu bozanların, milletin iradesini gasp edenlerin bile çocuklarına, gençlerine, onların evlatlarına, torunlarına bile güzel bir memleket bırakmak için mücadele ediyoruz.

Bu ülkede Allah şahittir ki bizlerde biliyoruz ki evlerimizden de biliyoruz ki çocuklarımız çok zeki, gençlerimiz inanılmaz girişimci, cesur, adil. Onlara borçluyuz sevgili dostlar, 2. yüzyılı onların laik olduğu güzel fıtratlara hazır edemezsek yazık ederiz, olmaz, yapamayız bunu. Onun için Allah bizi mahcup etmesin. Bu cumhuriyeti kuranlara, Mustafa Kemal Atatürk’e, hepimizin geçmişine, geleceğine mahcup etmesin. Hepinizi çok seviyorum şart olsun ki söz veriyorum ki ‘’Her şey çok güzel olacak.’’