Mutfakta Hırsız Var !

Çarşıda, pazarda fiyatların yanına yanaşılmıyor. Bir yanda pandemi sürecinde git gide artan işsizlik, kapanan dükkanlar, ticarethaneler... Diğer yanda açlık sınırının, asgari ücretin altında bir maaşla yaşamak durumunda kalan emekçi, emekli, borçlarını takla attırarak geçimini sağlamaya çalışan geniş halk kesimi...

featured

Bir diğer yanda ise çiftçinin, yetiştiricinin, üreticinin ayyuka çıkan “batıyoruz” feryatları…
Ve özellikle bu geniş kitleleri giderek daha da etkileyen halkın enflasyonu.
İşin en ilginç tarafı ise; tarla,bağ, bahçe, sera ile çarşı, pazar ve marketin arasında yedi-sekiz kata kadar ulaşan fiyat farklarının olması.

HALKIN ENFLASYONU ?

Sevgili Okuyucular;
TÜİK bir enflasyon sepeti yapmış. İçine 418 ürün atmış. Bu ürünlere belli oranlar vermiş. Enflasyonu ona göre hesaplıyor.
Örneğin; kuru soğanın sepetteki ağırlığı binde 2,3 iken, dizel ve benzinli otomobillerin toplam ağırlığı yüzde 7.
Gündelikçi ücretinin sepetteki ağırlığı ise diğer 360 üründen fazla!!

Anlayacağınız, TÜİK’ in enflasyon sepetinde yoksulun lüks saydığı için yanına bile yanaşmadığı birçok ürün için zengin kesim büyük paralar harcıyor. TÜİK’in enflasyon hesaplamalarının, yoksul, dar ve sabit gelirli halk katmanları başta olmak üzere, ekonomideki birçok kesim açısından inandırıcılığı yok artık!
Hatta eski TÜİK Başkanı Birol Aydemir bile sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda TÜİK’in enflasyon rakamlarına artık inanmadığını söylüyor.

O zaman gelin TÜİK’ in rakamlarını şöyle bir elimizle itip Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Ar-Ge birimi KAMUAR’ın bu konudaki araştırmasına bir göz atalım.
KAMUAR, Ankara’daki pazar ve marketlerden derlediği fiyatlarla halkın en fazla tükettiği 77 gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas almış. Buna göre “Halkın Enflasyonu” ve “Açlık Sınırı” araştırmasını gerçekleştirmiş.
Araştırmanın Ocak 2021 ayı sonuçları çok çarpıcı.

Araştırma ile yaşamını idame ettirebilmek için gelirinin büyük bölümünü gıdaya ayırmak zorunda olan; sabit gelirlilerin, ücretlilerin, düşük gelirli ve yoksulların yaşadığı gerçek enflasyonun boyutlarının ortaya koyulması amaçlanmış. Ayrıca “Açlık Sınırı” olarak da nitelendirilen “Dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için bu fiyatlar üzerinden yapması gereken aylık toplam harcama” da hesaplanıyor.
Araştırmada, bir önceki aya göre 2021 Ocak ayında; ekmek, un, bulgur, pirinç, makarna fiyatları bir yüzde 5,5 oranında arttığı hesaplanmış.

Meyve fiyatlarının bir önceki aya oranla yüzde 0,3 oranında arttığı Ocak ayında, sebze fiyatlarında ise önceki aya göre yüzde 3 oranında yükseliş yaşandı.
Ocak ayında, salça, zeytin, bal, çay, tuz ve benzeri gıda maddelerinden oluşan diğer işlenmiş gıda fiyatları yüzde 0,9 oranında arttı.

Et-balık harcamalarında balık fiyatlarında yüzde 2,3 oranında yükseliş yaşandı.
Süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatları grubunda ise yüzde 8,4 oranında olağan dışı artışlar gözlendi.
Böylece, mevcut gıda tüketim alışkanlıklarına göre seçilen 77 gıda maddesinden oluşturulan
gıda sepetinin toplam tutarı son bir ayda yüzde 3,6 oranında arttı.
Araştırmada bu yılın Ocak ayında bir yıl önceki Ocak ayına oranla;
Ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarına yüzde 23,4,

Bakliyat’a yüzde 30,8,
Et-balığa yüzde 19,1,
Süt ve süt ürünleri ile yumurtaya yüzde 21,4,
Yağ fiyatlarına yüzde 47,5,
Meyveye yüzde 35,1,
Sebze fiyatlarına ise yüzde 51,6 oranında zam geldi!
Gıdadaki son bir yıllık artış ise yüzde 28,6 olarak gerçekleşti !!

Dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması ise Ocak ayında, önceki aya göre 121 lira, son bir yıla göre ise 503 lira arttı. Böylece Ocak Ayı Açlık Sınırı 3 bin 267 liraya kadar çıktı!!

TARLA, BAHÇE, SERA VE ÇARŞI, PAZAR, MARKET?

Gıda fiyatlarındaki fahiş artışlar ile tarımdaki açmazlar artık gündemin ilk sırasına yerleşti. Tüketici çarşı, pazar, markette her gün bu trajedinin sonucunu yaşayarak biliyor. O zaman tarladaki durumu da bire bir üreticiye soralım dedik.

Konuyu üretim merkezlerinden Menemen ve Antalya’daki iki dosta sorduk. Kamudan emekli olduktan sonra Menemen’de çiftçiliğe başlayan jeoloji mühendisi sayın Nevzat Aras’ı arayıp oradaki son durumu sorduk.

Aras, Menemen’de tarladan karnabahar, lahananın toptancıya 60-90 kuruşa verildiğini; üretimdeki fazlalık nedeniyle ıspanağın hale dahi alınmadığını anlattı. Bu durumda çiftçinin 8-10 bin TL edebilecek bir traktör römorku dolusu ıspanağın hepsini besiciye 100-150 TL’ye verdiğini dile getirdi ?!

Örneğin, kendi bahçesinde ürettiği 21 kasa iri mandalinayı kilosu 1,5 TL’den toptancıya verdiğini, 5 kasa küçük mandalinanın ise toptancı tarafından satılmadığı gerekçesiyle çürütülüp çöpe gittiğini anlattı.

Üretici ile tüketici arasındaki fahiş farkların; aracı, komisyoncu, pazarcının koyduğu komisyon ve kar dışında kamyonların paralı otoyolu ve köprü geçişlerini kullanma zorunluluğunun büyük rolü olduğunun altını çizdi…

Antalya’ daki durumu ise seraların merkezi Kumluca’daki dostumuz Aslan Bengli’ye sorduk. Sayın Bengli’nin bizim için üreticiden edindiği bilgiye göre şu an; tarla, sera fiyatlarıyla, yeşil biberin kilosu 3 TL, dolma biber 3, kabağın, domatesin kilosu ise 2 TL…

DİKKAT ERKEN UYARI!

Yıllardır tarımda planlamayı beceremeyen; Hal Yasası’nı, Perakende Yasası’nı çıkaramayan; üretimden tüketime etkin bir kooperatifçiliği ve dağıtım ağını yaşama geçirmeyi düşünmeyen hükümet şimdi soruna bazı ilginç çözümler arıyor. Örneğin her marketin kapısına denetçi dikilmesini düşünebiliyor.

Ya da PTT’den ucuz yağ satışını gerçekleştirmeye çalışıyor…
Ancak, hemen birtakım medyaya “PTT’de 5 litrelik ayçiçek yağının 85,01 TL’den, markette ise aynı yağın 74,95 TL’den satıldığı” haberleri yansıyıverdi . Anlaşılan, daha baştan PTT bu yeni görevinde de en az maske dağıtımı kadar başarılı olacak gibi (!) .

Son olarak da Gıda Komitesi konuya el atmış. Tarım, Ekonomi ve Ticaret Bakanları baş başa vermiş. Komite, gıda enflasyonu indirebilmek için “Erken Uyarı Sistemi” kurmaya karar vermiş. Hazır yeri gelmişken bir uyarı da bu köşeden olsun.

Ayçiçek yağının 5 litresinin 75 TL’ye kadar çıkmasıyla hırsızların yeni hedefi ayçiçeği artık yağı olmuş. Evlerde para, altın ve mücevher arayan hırsız taifesi çoğu hanede bunları bulmak yerine borç listeleriyle karşılaşınca, artık mutfaklardan ayçiçeği yağı çalmaya başlamış.
Nitekim geçtiğimiz günlerde Gaziantep’in Nizip ilçesinde bir evden 4 teneke ayçiçeği yağı çalan 3
şüpheli yakalanarak gözaltına alınmış!..

Eh bu hırsızlar mesleki verimlilik (!) açısından pek de haksız sayılmazlar doğrusu. Çünkü, nereden baksanız bu yağları en az 500 TL’ye ellerini öpene okutabilecekler. O zaman ilk “Erken Uyarı” yı buradan yapalım.
Aman dikkat!.. Mutfakta hırsız var !
Ferda HEKİMCİ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Bozüyük Haber Ajansı | Bozüyük Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!