İSTATİSTİKSEL MATEMATİKSEL YALANLAR

featured

Burada matematik ve istatistik bilimine dayanılarak yapılan yalanlara dikkat çekmek istiyorum. Rakamlara takla attırmak, sosyal gerçeklerin tersini ispatlamaya çalışmak için bir maharet gerekmez. Bilgisiz ya da yalancı olmak yeterlidir. Zeki olsun veya olmasın normal insanlar, kötü niyetli insanların vardıkları aslı olmayan sonuçları tümüyle kabul etmeye kolayca ikna edilebilir. Temel problem , olasılık konularında sagduyu ve sezginin çok yetersiz bir rehber olmasındandır. İstatistik aynı zamanda çok güzel bir söz sanatıdır. Kullanmasını bilirseniz çok güzel yalan söyleyebilirsiniz. Kimse de kolay kolay yalan söylediğinizi kanıtlayamaz. Örneğin bir seri sayılar toplulugunda serideki tek bir yüksek değer aritmetik ortalamayı saptırmaktadır. İstatistik, matematiksel yönden oldukça saglam olmasına karşın, bazı kuruluşlar kendi ideolojileri doğrultusunda insanları gerçek dışı sonuçlar için ikna çabalarına girerler. Bu caba içine giren insanların matematik bilgileri ya cok zayıftır, ya yanlış bilgi sahibi olduklarının farkında bile değillerdir ya da niyetleri kar amaçlıdır.
Tüketicileri yanıltan ve sakıncalı sonuçlara yol açan , istatistik uzmanlığı olmayan kişilerin istatistiksel olayları bazen bilmeden yanlış yorumlamaları çok da önemli olmayabilir. Tehlike yapılan hatalar rastlantısal değil de sistematik oldugu zaman ortaya çıkar. Bu durum tüketicilerin zamanının ve parasının yerinde harcanmamasından da kötüdür. Bu türden öznel sistematik hatalar bazen kamuoyunu ilgilendiren politikalarda ciddi sonuçlara yol açarlar. Örneğin saglık konusunda kullanılan istatistiksel hatalar sonucunda, kısıtlı olan kaynaklar, bizi yanlış yönlendirilmiş, tümü hayal ürünü olan tehlikelerden korunmak için harcanır. Bu da ciddi kayıplara yol açar.
İstatistiğin ve matematiğin çarpıcı bir yanlış kullanımı da gizli mesaj olgusudur. Örneğin Mısır piramitleri bu tür gizli mesajlar için en gözde avlanma yeridir. Aklınıza gelen her türlü uzunluk ve açı ve başka dikkate deger sayılar arasında örneğin pi sayısı, veya dünyanın çapı veya ayın uzaklıgı gibi sayılar arasında ilişki kurulur. Bu durum rastlantısal olan olaylar arasında çok çarpıcı rastlantılar bulmak için de daha iyi olanaklar sağlar. Böyle bir rastlantıyı bulduktan sonra , bu sütunun yüksekliğinin şu baklava biçimindeki odanın boyutuna oranı Pi’nin kareköküne hemen hemen eşit. Halbuki o dönemde Pi sayısı da bilinmiyordu! Vay canına! Matematiğin yanlış kullanımının bu türünde başarının sırrı önce anlamlı sayılar üretme bahçesi oluşturmaktır. Gezegenlerin boyutları, kütleleri yoğunlukları ve bunlar arasında akla gelebilecek her türlü oranlar. Artık yalanlara hazır sayılırsınız .
“Kur’an-ı Kerim’de yer alan Kamer(Ay) suresinde gelecekte Ay’a gidileceğine dair işaretler yer almaktadır. Kamer kelimesinin Türkçe’ deki karşılığı Ay’dır. “Ay” isimli bu sureden Kur’an’ın sonuna kadar tam 1389 ayet geçer. Hicri takvimde 1389 yılı, Miladi takvime göre 1969 yılına denk gelmektedir, bu da Ay’a çıkış tarihidir” ! Bu örnek de Kuran’daki şifreleri bulduğunu iddia ederek kitap satmaya çalışan birinden.
Burada matematiğin sistematik olarak yanlış kullanımından kaynaklanan ciddi bir aldatmaca daha ortaya çıkmaktadır. İma edilen birtakım doğaüstü şeyler olunca fazla üstelemeye gerek kalmadan işe basın da el atınca arkadan sansasyon gelir. Bu tür haberler basının işine geldiği için matematiksel gerçeği açıklamak istemezler. Oysa kendi evinizdeki boyutlar arasında bile gerçekten etkileyici bir rastlantı bulmanız garantidir. Yoksa evinizin yapılmasında doğa üstü güçlerin parmağı mı vardır fikrine basın da el atınca buyurun sansasyonel haberlere. Bu sayısal rastlantıların sokaktaki insanı, sık sık doğa üstü bir şeylerin var olduğuna ikna etmesinin nedeni milyarlarca anlamlı sayılar listesinin var olması ve dikkatlerin keşfedilmemiş olan rastlantı üzerine yoğunlaştırılmasıdır.
Daha sayılacak çok örnekler vardır. Ancak bu kadarı da yapılan her araştırmaya, ankete ve güya bilimsel verilere dayanarak ulaşılan sonuçlara güvenmemeniz gerektiği konusunda sizi bilgilendirmiştir. Günümüzde birçok araştırma sonuçlarının yalan yanlış bilgilerle kamuoyuna sunulmakta olduğu bir gerçektir. Burada önemli olan empoze edilmek istenen bilgiye , gerçekte hangi amaca yönelik olarak maruz kaldığınızdır. Örneğin bir anda tüm iletişim araçlarıyla domatesin saglıga çok yararlı oldugundan bahsedilmeye başlandıysa o sene üretilen domateslerin saglıga aykırı bir durumu nedeniyle ihraç edilememiş oldugu varsayımını da göz ardı etmeyiniz.
Bu bilgi biraz paranoyakça mı geldi size? Öyleyse gelin Tüketici Hakları Derneği’ne halkımızı bir dinleyin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Bozüyük Haber Ajansı | Bozüyük Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!