Dağımıza, kayamıza, toprağımıza al kanlarıyla nice destan yazmış ecdadımızı yad ediyor, rahmet ve minnetle anıyoruz. Biliyorsunuz ki; bu topraklar, Türk Milletinin makûs talihinin yenildiği topraklardır. Bu topraklar, Cumhuriyetin ayak seslerinin müjdecisi olan topraklardır. işgal kuvvetlerine geçit vermeyen nice civan mertin şehadetlerinin kabul edildiği topraklardır.
Cumhuriyetimizinkuruluşu ile taçlandırması ‘Ya İstiklal, Ya İzmihlal’ tercihi ile baş başa kalan bir milletin neleri başarabileceğinin, bağımsızlık ve onuru için neleri göze alabileceğinin tüm dünyaya ilanı olmuştur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Biz, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş ve olmaya devam edecek bir milletiz.’ sözlerindeki vurgu aynıdır. Zaman farklı, komutan farklı, düşman farklı ama kan aynı kandır. Esaret altında yaşamaktansa ölümü terciheden şehitlik mertebesini kendisine şeref madalyası olarak gören ruh işte bu ruhtur’
Çağlarboyu asla ağlamayan, korku ile diz çökmeyen, başkalarının tarihine sığınmayan, yüzyıllardır bu topraklarda şehit verenler için bir kaderdir. Bu millet vatan söz konusu olduğunda aynı safta buluşma erdemi gösteren necip bir millettir. Millet olarak yolumuzbellidir.
Albayrağımız vatan toprakları üzerinde ebediyete kadar dalgalansın. Diliyorum ki; İstiklal marşımız, her daim gür bir sesle, heyecan dolu bir sesle yankılansın. Milletimiz barış dolu bir dünyada, insanlıkla beraber ebediyete kadar yaşasın.”
