Hristiyan slavlar Müslümanlarına Osmanlı ordularına yardım ettikleri için yardımcı anlamına gelen “pomagaç” adını vermişler ve bu zamanlarda Pomak şeklini almıştır. Ancak bu kelime Osmanlı müelliflerinin eserlerinde geçmediği gibi, Pomak adına da hiçbir yerde rastlanmamaktadır.
Bu tabir Türkçe eserlerde ancak 1877-1878 Türk-Rus harbinden sonra Balkanlar’dan gelen muhaceretler dolayısıyla rastlanır. Pomak kelimesinin anlamı ve kaynağı üstünde duranlar, bunun slavca pomaçi (yardım etmek) fiilinden türeyen pomagaçi (yardımcı) kelimesine dayandığını göz önünde tutarak Pomakların voynuk teşkilatı’nda yardımcı vazife görmelerinden dolayı bu adı aldıklarını ileri sürerler.
Pomak kelimesinin bulgarca mak (şiddet göstermek, cebretmek) fiilinden gelmiş olması ihtimali üstünde de durulmuş, bu kelimenin maça, mıça (eziyet çekmek) fiiliyle ilgili olduğu iddia edilmiştir. Mahalli halk ise kendisine Acharyani veya Agaryani adını verir.
Bu arada pomak kelimesinin Türkçe çomak adiyle ilgisi de araştırılmıştır. Bulgarlar, Pomakça nın kendi dillerine yakın olması yüzünden, Pom aklara müslüman Bulgarlar adını verir. Bulgaristan’ın Selvi ve Lofça bölgelerinde bulunan köylerin bir kısmı XI10. yüzyılda Osmanlılar tarafından pomak köyleri diye adlandırılıyordu.
Fakat eski tahrir defterlerinde pomak adı taşıyan köy ve nahiye yoktur. Pomaklar, başlangıçta Rodoplar’da yaşıyordu. Türkler 1356’dan itibaren Rumeli’ye geçmeğe başladıktan sonra bu bölgelere kadar girdiler. Müslümanlık, yerli halk arasında yayıldı.
Pomaklar 17. yüzyıldan sonra müslüman oldular. XI10. yüzyılda Pomakların yaşadığı bölgeler Rodoplar ile Doğu makedonya arasındaydı. Bulgaristan’ın kuzeyinde Lofça, Plevne, Rahova, Orta Bulgaristan’da ise Filibe, Selanik, Manastır vilayetlerinde Pomaklar vardı.
1880’de yapılan bir sayıma göre, Bulgaristan’da 400 000 Pomak yaşıyordu. Bulgaristan’da çıkan ihtilaller sırasında Rodop Türkleri gibi Pomaklar da büyük yıkımlara uğradılar. 1877-1878 Türk-Rus savaşları sırasında Pomaklardan bir kısmı Makedonya’ya, bir kısmı da Anadolu’ya geçti.
Ayasta-fanos antlaşmasına göre (3 mart 1878), Rodoplar’da yaşayan Pomaklar, öteki müslümanlarla birlikte bağımsız bir devlet kurmak istediler. Fakat 1878 Berlin antlaşmasıyle Pomakların yaşadıkları eski toprakların sınırları Bulgar prensliği ve Doğu Rumeli yararına değişti.
Bu yüzden 1892 yılma kadar Anadolu ve öteki osmanlı ülkelerine sığınan pomak ve müslümanların sayısı 700 OOO’i buldu. 1885’te iki Bulgar prensliği birleşince Pomaklar yeniden Anadolu’ya ve Selanik’e göç ettiler. Bu sebeple 1891’de Bulgaristan prensliğinde 28 000, 1910’da ise (resmi sayımlara göre) 21143 pomak kaldı.
Buna rağmen 1917’de Bulgaristan’daki Pomakların sayısı 121 000’e çıktı. Bugün Bulgaristan’da 100 000 Pomak yaşadığı sanılmaktadır. Bulgarlar zaman zaman Pomakları bulgarlaştırmağa çalıştılar, fakat bundan olumlu bir sonuç alınamadı.
Bunun üzerine Pomaklar, bulgar topraklarını terke zorlandılar. Bugün Türkiye’nin bazı bölgelerinde de, özellikle Çanakkale ve çevresi, Bursa ve çevresinde, Kırklareli’nde Pomak vardır, fakat bunlar Türkleşmiştir. Pomak dili bir tür bulgarca şivesi olmasına rağmen, içine Türkçe kelimeler de karışmıştır, bu yüzden Pomaklar türkçe de konuşurlar ve Türklere büyük bir yakınlık gösterirler.
Pomaklar bütün tarihleri boyunca Osmanlı Devletine sadakat ile hizmet etmiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının elim neticeleri Rodop ların Rus ordusu ve Bulgar komitacıların istila tehlikesine kaldığı vakit, Rodop Türkleriyle Pomaklar yine birlik ve beraberlik içinde düşmanlarını bu bölgeye sokmamışlardır.
3 Mart 1878’de imzalanan Ayastefanos andlaşması hükümlerine itiraz etmişler ve oturdukları bölgede “Muvakkat hükümet” kurmuşlardır. Bulgar-Rus kuvvetleri muahede şartlarını yerine getirmek için, Pomaklara saldırdılar. Pomaklar ve Rodop Türkler’i, aylarca mukavemet edip memleketlerine düşmanı sokmadılar.
1878 Haziran ayından itibaren büyük Avrupa devletlerinin ve Osmanlı Devleti’nin mümessilleri Berlin’de barış müzakerelerine başladıkları vakit, Rodoplar’da savaş devam ediyordu. Bu çetin mücadele Berlin Berlin Almanya’ın başkenti. 1943’te Almanya ikiye bölününce, Berlin de Doğu Berlin ve Batı Berlin diye ikiye bölündü.
Doğu Berlin, Doğu Almanya’nın başşehri, Batı Berlin ise Batı Almanya’nın bir eyaleti oldu. 1961’de Doğu Almanya tarafından yapılan ve “Utanç Duvarı” diye tanınan Berlin Duvarı, Almanya’nın bölünmüşlüğünün bir sembolüydü.
Toplanan kongre üzerinde etkili oldu ve çeşitli milletlerin temsilcilerinden oluşan bir heyet, Rodoplar’a gönderildi. Neticede Pomaklar arzularına kavuştular. Berlin Kongresi kararları gereğince müstakil bir “Şarki Rumeli Vilayeti” kuruldu ve Pomaklar’ın vatanı düşman istilasından kurtuldu.