Değişen dünya ve teknolojiden şüphesiz en çok yararlanan ve etkilenen 1997-2012 yılları arasında doğan Z kuşağı dediğimiz kitledir. İnternete ve taşınabilir dijital teknolojiye erişimle büyüyen ilk sosyal nesildir. Bu durumun müspet yanlarının yanı sıra menfi tarafları da bir diğer tartışma konusudur.
Değişen dünya ve teknoloji nesillerin yanı sıra; birey, toplum ve devletin hareketlerini birbiriyle olan ilişkileri vs. üzerine temelli normatif bir bilim olan hukuk sistemimizi de etkilemiştir. Nitekim yoğun ve hızlı bilgi paylaşımı sirkülasyonundan kaynaklı özel hayat ve kişisel bilgiler de kolaylıkla ulaşılabilir hale gelmiştir.
Gelişen veri ağı ve bilgiye kolay ulaşılabilirlik hukuk alanında da yeni düzenlemeler yapılmasına sebebiyet vermiştir. Kişisel verilerin işlenmesinin disiplin altına alınması ve Anayasada öngörülen başta özel hayatın gizliliği olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla 7 Nisan 2016 tarihinde 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu yürürlüğe girmiştir.
Bahsedildiği üzere söz konusu değişimler ışığında ortaya çıkan bir diğer güncel sorun ise bilumum e- yazışmaların içerik itibari ile hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağıdır. iletişim olgusu sanal yazışmalar üzerinden ilerlediğinden olası hakaret veya pek hoş olmayan diyalogların geçmesi muhtemeldir.
HAKARET SUÇU NEDİR VE NASIL OLUŞUR?
Hakaret suçunun konusu birey yani gerçek kişidir ve kişilik haklarını doğrudan korumaya yöneliktir. Herhangi bir tüzel kişilik ya da kuruma hitaben yapılan sövme tarzı hareketler söz konusu suçu oluşturmaz.
Bu suç Somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi suretiyle ya da Genel ve soyut nitelikteki söz ve davranışlarla, yani sövme yoluyla kişinin değersizleştirilmesi, rencide edilmesi şeklinde vücut bulabilir.
Örnek verecek olursak; ‘Polis Ali x kişisinden rüşvet aldı’ demek şeref ve saygınlığı zedeleyen somut bir fiil veya olgu isnad edilerek yapılan hakaret suçunu oluşturur. Ancak ‘sinkaf ettiğim öğretmen beni azarladı’ şeklindeki sözler sövme yoluyla hakaret suçunu oluşturur.
Kamu görevlilerine görevlerinden dolayı yapılan hakaretler dışındaki diğer hakaret suçları şikayete ve aynı zamanda uzlaştırma prosedürüne tabidir.
Hangi sözlerin hakaret suçunu oluşturacağı ya da oluşturmayacağı hususunun kanunda tek tek sayılması pek mümkün değildir. Aleni ve açık bir biçimde söylenen ‘ aptal, manyak, geri zekalı vb.’ sözlerin hakaret suçunu oluşturacağı şüphesizdir.
Bunun yanı sıra gerçekten zihinsel olarak hastalıklı ve akranlarıyla ortalama bir zekaya sahip olmayan birine (her nekadar gerçek durumu yansıtsa da) ‘geri zekalı’ demekte aynı şekilde hakaret suçunu oluşturacaktır.
Burada önem arz eden husus kişinin saygınlığını kişiliğini hedef alması ve ya rencide etmesi kriteridir. Yargıtay’ın da bir çok kararına konu olduğu gibi ‘fahişeye fahişe demek, köre kör demek, hırsıza hırsız demek’ hakaret suçunu oluşturur.
Nelerin hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağı aslında o kadar net çizgilerle belirlenmemiş olup somut olaya göre farklılık göstermektedir. Örneğin kaba ve nezaketsiz sözler (ulan, lan, utanmaz, saygısız, ahlaksız), ve beddua içerikli sözler (Allah belanı versin, boynun altında kalsın, iki yakan bir araya gelmesin) söz konusu suça sübut vermez.
Hakaret suçu sadece sözle değil; hareket, el işareti, mimik, görüntü veya yazı ile de meydana gelebilir. Kişinin sevmediği öğretmeninin masasına hayvan dışkısı bırakması buna örnek olarak gösterilebilir. Mail, yazı, ileti ile kişiye yönelik yapılan hakaretler muhattabın söz konusu iletiyi görmesiyle hakaret suçunu oluştur.
İleti yoluyla hakaret suçunda yargılama aşamasında ‘gıyapta veya huzurda’ şeklinde ayrımlar ile karşılaşmaktayız.
Örneğin whatsappta; x kişisi y kişisi hakkında hakaret suçunu oluşturacak sözleri a kişisine atacakken yanlışlıkla gerçek muhattap olan y kişisine atarsa gıyapta hakaret suçu oluşacaktır. Ama x kişisinin söz konusu mesajı doğrudan y kişisine göndermesi huzurda hakaret suçunu oluşturacaktır.
TCK anlamında ileti olarak kabul edilen iletişim vasıtaları; Mektup, sosyal medya hesapları, SMS, telefon konuşması, Whatsapp ve whatsapp gruplarıdır.
Hakaret suçunda mağdurun belirlenebilir olması gerekir. Aksi halde suç cezasız kalabilir. Ancak muhattabın açık bir şekilde isim ve soyismi anılmamış olsa daha bahsi geçen olayda başka nitelik veya konumda kimse yok ise mağdur belirlenebilir olacağından suç cezanlandırılacaktır.
Hakaret suçu genel hatlarıyla bahsedilmeye çalışıldığı üzere somut olay, olgu ve duruma göre belirlenmesi gereken bir durumdur .Hoş olmayan ya da rahatsızlık verecek her somut olgu, davranış veya söz her zaman hakaret olmayabilir.
Olası bir durumda sağlıklı bir süreç takibi ve danışmanlık hizmeti için her zaman uzman bir avukata yardımına başvurmak gerekecektir.
Avukat Zehra TANIŞ