Atatürk imzasının az bilinen hikayesi

Atatürk’ün o herkesin özendiği imzasının herkesin bilmedği bir tasarım hikayesi var. Bu karizmatik imza yı tasarlayan da Robert Koleji’nde uzun yıllar öğretmenlik yapan Hagop Vahram Çerçiyan’dı.

featured

1934 yılında soyadı kanununun çıkarılmasıyla birlikte Mustafa Kemal’e Atatürk soyadı veriliyor. Bunun üzerine meclisteki vekiller Atatürk’e güzel bir imza tasarlanması gerektiğini düşünüyorlar.

O günlerde Robert Koleji’nde uzun yıllar öğretmenlik yapan Hagop Vahram Çerçiyan, 1920’li yıllarda güzel yazı konusunda uzmanlaşmış bir sanatçı öğretmendi. Çerçiyan, toplamda beş imzadan oluşan numuneleri tam da istedikleri gibi 24 saat içinde hazırlamıştı.

İmzayla ilgili Atatürk’ün özel kalemi, Boğaziçi’ndeki Bebek semti Komiserliği tarafından Hagop Vahram Çerçiyan’a isteği ulaştırıyor.

O GECE HİÇ UYUMADAN HEYECANLA İMZAYI TASARLADI
Vahram Çerçiyan, Ankara’dan mesajı aldığında, saat akşamın dokuzuydu, önce heyecanını yatıştırmaya çalıştı. Nihayet hayatının en değerli görevini yerine getirecekti. Değil sevdiği, saydığı Ata’ya bir imza bulmak görevi kendisine verilmişti.

Vahram Çerçiyan kolları sıvayıp masasına oturdu. Saatler ilerledikçe önündeki kağıt parçaları çoğalıyordu. Sabahın erken saatlerinde ise kağıt parçaları yavaş yavaş azalmaya başladı. Sabahın sekizinde önünde beş imza örneğiyle başbaşa kaldı.

Aralarında bir seçim yapamıyordu, kararı Atatürk’e bıraktı. İmza örneklerini kapıda bekleyen komiserlere verdi. Bütün gece gözünü bile kırpmamıştı, ama hiç bir yorgunluk hissetmiyordu. Ömre bedel bir gece geçirmişti.

O yıllarda küçük bir çocuk olan Çerçiyan’ın oğlu Dikran Çerçiyan, o geceyi şu sözlerle anlatıyor;

“BABAM ATATÜRK’Ü CANI GİBİ SEVERDİ”
“Saat sabah 8:30 sularıydı. Kapı çalındı annem açtı. Endişeli bir suratla odaya dönüp, ‘Vahram kapıdaki komiser ve bir sivil adam seni görmek istiyor’ dedi. Önce okulda bir hadise olduğunu sandık…

Babam hemen masa başına geçti çünkü imza numunelerini hazırlamak için sadece bir günü vardı sabah saat 8:30’da imzaları teslim etmesi gerekiyordu. Bütün gün babamı seyretmekten yorulmuştum. Bir süre sonra uykuya daldım.

Sabah uyanıp yanına gittiğimde masasında beş hazır imza numunesi gördüm, istenildiği üzere sabah saat 08:30’da numuneler bir gün önce kapımıza gelen komisere teslim edildi. Babam Atatürk’ü canı gibi severdi ben de öyle ve yaptığı işten dolayı büyük kıvanç duyuyordu.”

ATATÜRK NUMUNELER ARASINDAN 5.’Yİ SEÇTİ
Aradan üç gün geçmişti ki, Vahram Çerçiyan, Ata’dan bir mektup aldı. İmzalardan birini seçtiğini, bundan böyle yalnız onu kullanacağını bildirmiş Atatürk. Hazırlanan numuneler arasından beşinci imzayı seçmişti.

50 yıldan uzun bir süre öğretmenlik yapan Vahram Çerçiyan’ın öğrencileri, bugün birbirlerini el yazılarından tanıyabiliyorlar. Bu öğrenciler arasında Ecevit, Kasım Gülek, Selim Sarper, Ömer Celâl Sarç, Behçet Ağaoğlu da var.

BU YAZILARIDA OKUMAK İSTEYECEKSİNİZ
*Dünyayı değiştiren bir insan ölüyor, ama otopsisi yapılmıyor.
*Atatürk’ün yasaklanan tarih kitapları
*İngilizlerin belgelerle Atatürk’e Düzenlediği Suikast Girişimleri
*İrlandalılar, İngiliz Emperyalizmini Yenen Mustafa Kemal Paşa’dan Yardım Talep Ediyor

Giriş Yap

Bozüyük Haber Ajansı | Bozüyük Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!